Yüce Adalet Evi'nin Araştırma Bölümü tarafından hazırlanan bir makale
Ekim 1993Hz. Şevki Efendi'nin Dinin organik gelişimiyle ilgili vizyonu, tebliğ alanındaki muhteşem gelecek olanaklar konusundaki kavrayışımızı şekillendirmektedir. Muhacirlerin dağılımı konusundaki ihtiyaca dikkat çekmek amacıyla, 1953 yılında Amerikalı Bahailere yazdığı bir mektupta sevgili Emrin Velisi "sürekli destek akışı" konusunda şu açıklamayı yapmaktadır.
Hz.AbdülBahá tarafından öngörülen, çeşitli ulus ve ırkların toplu bir şekilde Bahá'í dünyasına katılacakları günün gelişini hızlandıracaktır.-Ani, muhtemelen felaketlerle yüklü ve şu anda hayal bile edilemeyen bir olaylar zincirinin sonucu olarak, aynı ulus ve ırkların kitleler halinde bu dine gireceği saatin habercisi olacak olan o gün, aniden Emrin kaderini devrime uğratacak, dünyanın dengesini bozacak ve Hz. Bahaullah'ın Dininin maddi gücünü, ruhani yetkisini ve sayısal gücünü bin katına çıkaracaktır.
Yüce Adalet Evi 1990 Rızvan mesajında dünyanın değişik bölgelerinde görülen "emre toplu giriş olaylarının artışını" Hz.Şevki Efendi tarafından tanımlanan aşamalı gelişmelere bağlamıştır. Ayrıca, bu tarihi süreçteki yerimizi açıkça belirlemiş ve inananları harekete geçmeye davet etmiştir. Yüce Adalet Evi Şöyle söylemektedir:
Toplu tescillerin yaygınlaşacağına ve kasaba, kent ve ülkelerin birbirlerini takip edeceklerine inanmak için sonsuz umudumuz vardır. Ancak, Hz. Şevki Efendi'nin kehanetinin er geç gelişmesini hiçbir çalışma yapmadan beklemememiz gerekir. Az sayıda olan bizler, tüm güvenimizi Tanrı'nın takdirine bırakıp, önümüzdeki sorunları ilahi bir ayrıcalık olarak kabul ederek elimizdeki planlarla başarıya gitmeliyiz.
Dostların Emre toplu giriş olgusu ile ilgili süreçler konusundaki anlayışlarını rafine etmek ve Yüce Adalet Evi tarafından yapılan çağrıya yanıt vermelerinde yardımcı olmak amacıyla, ilişikteki Hz.Şevki Efendi ve Yüce Adalet Evi tarafından veya kendilerinin adına yazılmış mektuplardan oluşan bir derlemeyi gönderiyoruz. Ayrıca, derlemeden çıkarılan bazı konuları incelemek ve vurgulamak amacıyla aşağıdaki yorumları sunuyoruz.
Makalenin 1. ve 2. bölümlerinde, büyüme sürecinin birkaç genel özelliğini tanımladık ve Emrin büyümesine yardımcı olacak etkenlere dikkat çektik.
3. bölümde ise, Emre toplu giriş sürecini canlandırmak ve devam ettirmek için gerçekleştirilebilecek belirli etkinlikler üzerinde yoğunlaştık.
GELİŞMENİN BAZI ÖZELLİKLERİEmre toplu giriş olgusunu incelemeden önce, Bahá'í Dini'nin gelişimi sırasında görülen süreçlerin bazı genel özelliklerini araştırmakla başladık.
Organik GelişmeEmrin gelişimi organik ve evrimsel bir şekilde gerçekleşmektedir. Bu nedenle, büyüme hızı her zaman sabit değildir;"kriz ve zafer olgularının birbiri ardına yaşanmasının bir sonucu olarak, büyük dalgalar halinde" olmaktadır. Hz. Şevki Efendi ayrıca Emrin tüm dünyaya yayılmasının, büyüme hızındaki büyük artışla beraber olacağını belirtmiştir.
Şu anda Emir tüm dünyada aynı hızda büyümemektedir. Yüce Adalet Evi birçok ülkede Emre karşı "canlı bir alıcılık" olduğunu ve başlangıçta toplumun bazı kesimlerinin Emre karşı diğerlerine oranla daha alıcı olduklarını gözlemlemiştir. Alıcılığın yeni yeni görülmeye başladığı ülkeler için Yüce Adalet Evi, inananların " Emri kabul eden hemşehrilerinin sayısının aniden artacağı zamanın geleceğinden" emin olmalarını söylemektedir.
Yüce Adalet Evi yakın gelecekte büyüme hızının ivme kazanmasının mukadder olduğunu teyit etmektedir. "Emrin evrensel, hızlı ve büyük çaplı gelişimi için sahnenin hazırlandığını" belirtmekte ve bütün ulusal toplumların Emre toplu girişin hasadını toplayacağını öngörmektedir.
Kriz ve Zaferin İç DinamiğiKriz ve zafer süreçlerinin dinamik etkileşimi. Emrin gelişimini belirlemektedir. Hz. Şevki Efendi "Emrin çalkantılı tarihinin incelenmesinin" aşağıdaki gerçekleri ortaya çıkaracağını belirtmiştir.
Emre karşı içeriden veya dışarıdan girişilen düşmanlıkla birlikte, savunucularını destekleyen ve düşmanlarını şaşkınlığa düşüren aynı ölçüdeki bir lütufun bağışlandığı gerçeği açığa çıkacaktır. Bu lütuflar Emrin ilerlemesine yeni bir güç verecek, bu güç ise karşılığında, o ana kadar bunun sonuçlarının farkına varmamış olan bölgelerde yeni bir düşmanlık uyandıracaktır…
Yüce Adalet Evi de aynı şekilde, Emrin bilinmezlikten çıkış sürecinin devam etmesi ve idari kurumların işleyişinin olgunlaşması ile toplumun yakın geçmişte İran'da yaşanan zulüm dalgasına vereceği yanıtı birbirine bağlamakta ve "şu anda kazanılan zaferlerin aktif bir muhalefete neden olacağını" öngörmektedir.
Sosyal Yapının Bozulmasının EtkisiHz.Şevki Efendi sosyal yapının bozulmasıyla ilişkili olan sıkıntı ve belaların, Emrin büyümesi üzerindeki temizleyici etkisine dikkat çekmektedir. Emrin Velisinin adına yazılan bir mektupta "insanlığın acılar çektikten sonra insanların toplu bir şekilde Emre gireceklerinden" söz edilmektedir.
Yüce Adalet Evi insanlığın düşüş sürecinin etkisini tarif etmekte, bu olguyu insanlığın ruhani arayışına bağlamakta ve "hareketli bir dünyanın hızla değişen eğilimleri yok olmadan önce" Bahailerin tebliğ etkinliklerinin temposunu artırma ve "toplumun giderek daha umutsuzlaşan üyeleri arasında ümit ışığını yakacak olan " seçkin bir yaşam modeli sunan bir toplum yaratma konusundaki ağır sorumluluklarını vurgulamaktadır.
Bilinmezlikten ÇıkışEmrin gelişimi, belirsizlikten çıkışın sunduğu fırsatlar sayesinde hız kazanmaktadır. Yüce Adalet Evi " dünya çapındaki toplumumuzun daha da büyümesi ve sağlamlaşması için yeni bir fırsat modelinin ortaya çıkışından" söz etmekte ve Bahá'í toplumunun. Küçük Barış yaklaştıkça ortaya çıkan olasılıkların ihtiyaçlarını giderme sorumluluğunun altını çizmektedir.
Gelişmeye Yardımcı Olan UnsurlarSevgili Emrin Velisi’nin adına yazılan 18.Şubat.1932 tarihinde yazılan bir mektupta, inananların sayısının büyük oranda artmasının Emrin gelişmesi anlamına gelmeyeceğinin vurgulandığı gözlenmektedir. Hz. Şevki Efendi şöyle söylemektedir:
Emri kabul eden ruhları saymak, Emrin gösterdiği gelişmeyi anlamak için yeterli değildir. Etkinliklerinizin daha önemli sonuçları, toplumun yaşamına nüfuz eden ruh ve anlattığımız öğretilerin, bunları duyan insanların bilinçlerinin ve inançlarının bir parçası olma derecesidir. Çünkü ancak bu ruh dünyaya tam anlamıyla nüfuz ettiği zaman insanlar büyük sayılarda bu Dine gireceklerdir.
Yüce Adalet Evi de aynı gerçeği 1989 Rızvan mesajında şöyle dile getirmektedir:
Bahá'í mesajının duyurulması elzem olmakla birlikte, yeterli değildir. Ruhlar değişim geçirmeli, camialar bu suretle pekiştirilmeli ve böylece yeni yaşam modellerine ulaşılmalıdır. Hz.Bahaullah'ın Emrinin temel amacı değişimdir. Fakat bu, bireyin Ahd-i Misak'a itaat ederek bunu gerçekleştirme azim ve gayretine bağlıdır.
Hz.Şevki Efendi'nin ve Yüce Adalet Evi'nin mektuplarının incelenmesi, Emrin büyük çaplı bir gelişme göstermesine yardımcı olacak etkenlerin saptanmasını mümkün kılacaktır. Bu etkenler birbirini etkilemekte ve desteklemektedir. Ve bir uyum içinde işledikleri takdirde, gelişmeye uygun bir ortamın yaratılması için gerekli temeli -üyelerinin kendilerini, tebliğin doğası hakkındaki anlayışlarını arıtmaya ve büyüme ve sağlamlaşma süreçlerini hızlandıracak ve devam ettirecek şekilde birlikte çalışmayı öğrenmeye adadıkları bir Bahá'í toplumunu- oluşturacaklardır. Bu karşılıklı etkileşim içinde olan etkenlerin bazıları şunlardır.
Ruhani Değişime Karar VermekBireyin ruhani değişimi ile Bahá'í toplumunun işleyişinin yavaş yavaş olgunlaşması ve Emrin gelişmesi arasındaki önemli ilişki. Hz. Şevki Efendi ve Yüce Adalet Evi'nin mektuplarında sık sık dile getirilen bir konudur. Bu tür bir değişimi kişisel ve aile yaşamında ve toplumların ve mahfillerin işleyişinde geliştirmek, hem bireylerin hem de Bahá'í kurumlarının sorumluluğudur. Hz. Şevki Efendi bu konuyu şöyle açıklamaktadır.
Tam bir bağlılık, yüce göreve adama ve hayatı yaşama gerektiren gerçek tebliğ ruhu sadece bireyler tarafından değil, Mahfiller tarafından da yerine getirildiğinde, Emir büyük bir hızla gelişecektir.
Sevgi ve Birlikİnananlar arasındaki sevgi ve birlik ve dostların Emir ve kurumları için duydukları sevgi, büyük sayılardaki insanları Emre çekebilmek için en temel şarttır. Sevgili Emrin Velisi dostlar arasındaki sevgi ve birliği "toplum yaşamlarını canlandırması gereken ruh" olarak tanımlamakta ve bunun tebliğ çalışmalarının planlanması ve uygulanmasındaki pratik sonuçlarını dile getirmektedir. Kendisi adına yazılan bir mektupta; inananlara şu tavsiye verilmektedir:
Öyleyse,çok sayıda yeni inananı tebliğ etmek ve onları karşılamaya hazırlanmak üzere, Bahá'í ilişkilerini mükemmelleştirmek için daha fazla çaba göstersinler, daha büyük bir birlik içinde olsunlar, ruhani eğitimlerine daha büyük bir önem versinler, idari görevlerini yerine getirme konusunda daha yeterli olsunlar.
Yüce Adalet Evi de bu konunun başka bir yönüne dikkat çekmektedir. Tebliğ yöntemleri ve yaklaşımları konusundaki çok değişik görüşlere karşı inananları uyarmakta ve aşağıdaki tavsiyeyi sunmaktadır:
Emri işlerin bütün alanlarında olduğu gibi, bunda da çözüm, dostların hatalarıyla kendilerini üzenlere karşı sabırlı ve dayanıklı olmaları ve Mahfillerin meşvereti kanalıyla, bir yandan işlerin temposunu korurken ve inananların heyecanı yönlendirirken, doğru bir denge oluşturmaya çalışmalarında yatmaktadır.
Evrensel KatılımDostların Emrin tebliğine, ilkelerinin uygulanmasına ve kurumlarının gelişiminin devam ettirilmesine evrensel olarak katılmaları ve ısrarlı çabaları, "Emrin ilerlemesi için gerekli olan insan kaynaklarının gelişmesi açısından vazgeçilmez" olup, aynı zamanda da tebliğde başarı sağlamaktadır.
Büyüme İle Sağlamlaşma Arasındaki DengeYüce Adalet Evi büyüme ve sağlamlaşmanın, "el ele yürümesi gereken ikiz süreçler" (olduğunu belirtmektedir. Bunların "ayrılmaz süreçler" ve "tebliğin en temel hedefleri" olduğunu dile getirmektedir. Adalet Evi adına yazılan bir mektupta, tebliğ ile sağlamlaşma arasındaki ilişki aşağıdaki gibi vurgulanmıştır:
Toplumun ruhani sağlığının ve çıkarlarının korunması, olumlu imajının devam ettirilmesi ve sonunda da, büyüme çalışmalarının sürdürülmesi için doğru derinleşme şarttır.
Bir Model Olarak Bahá'í ToplumuBahá'í toplumu ve Yönetim Düzeni gelişmeye ve sosyal yönetim için alternatif bir yöntem ve uygulanabilir bir model olarak sunulmaya devam edilmelidir. Bu devam eden bir süreçtir. Kendisi adına yazılan bir mektupta Hz. Şevki Efendi şöyle söylemektedir:
Halk şu anda elinde olanlardan daha iyi ve dinamik bir modeli Bahá'í toplumunda görene kadar, Emri büyük sayılar halinde kabul etmeyecektir.
Aynı şekilde Yüce Adalet Evi de Bahá'í toplumunun seçkinliğine dikkat çekmekte ve Bahá'í toplumu ile dünya arasındaki zıtlıklar arttıkça, "sonunda hayal kırıklığına uğramış kitlelerin dikkatini çekeceğini ve onların Hz.Bahaullah'ın Misakı'nın limanına girmelerini sağlayacağını" belirtmektedir. Dahası Adalet Evi insanlığı ilgilendiren işler ve eski düzenin kritik sosyal sorunları çözemeyeceği konusunda gittikçe artan endişeler olduğunu da dile getirmektedir. Bahá'í Yönetim Düzeni gelecek toplum için bir yaşam biçimi olarak tasarlandığı için, "yönetim sisteminin içinde henüz ortaya çıkmamış bazı zenginlikler" olduğunun, bu nedenle de "ümitsizlik içinde olanlara bir umut işareti" olduğunun gösterilmesi gerekmektedir.
Yukarıda tanımlanan büyüme ile ilgili unsurlar ile bunların etkileşim içinde olmaları arasındaki yakın ilişki göz önüne alındığında, her ne kadar her bir faktör büyüme sürecine katkısı olsa da, hiçbir faktör kendi başına büyük çaplı tesciller sağlayacak ve devam ettirecek kapasitede değildir. Bunlardan sadece birisi üzerine yoğunlaşarak diğerlerini göz ardı etmek, tebliğ işlemini bozacak ve Bahá'í toplumunun uzun vadedeki büyümesini ve yayılmasını geciktirecektir. Dahası, Hz. Şevki Efendi tebliğ işine girişilmesinin Emrin gelişimine katkıda bulunan diğer faktörleri de destekleyeceğini teyit etmektedir. Kendisi adına yazılan bir mektupta bu konu şöyle dile getirilmiştir:
Dinin nihai zaferine olan güven duygusuyla esinlenen hareket,Dinimizin ülkenizde yayılması ve yerleşmesi yolundaki umutlarınızın yavaş yavaş, tam anlamıyla gerçekleşmesi için gerçekten gereklidir.
Emrin Velisi ayrıca, ahbapların "belirli bir görevi yerine getirmek için tam anlamıyla yeterli" hale gelinceye kadar beklemelerinin yaratacağı tehlikelere de dikkat çekmekte ve bireysel çaba ile ilahi yardım arasındaki ilişkiyi şu sözlerle vurgulamaktadır:
Tanrı bize düşen sorumluluğu yerine getirdiğimiz ve O'nun Emrinin ilerlemesi yolunda özveride bulunduğumuz zaman bize yardımcı olacaktır. Omuzlarımıza yüklenen sorumluluğu hissetmeli, onu yerine getirmek için ayağa kalkmalı ve ancak bundan sonra üzerimize yağacak ilahi lütufları beklemeliyiz.
Emre Toplu Girişin Yaygınlaştırılmasıİlişikteki derleme incelendiği takdirde, Emre toplu giriş sürecine doğrudan katkıda bulunan bir takım özel etkinliğin mevcut olduğu anlaşılacaktır.
Ruhani Mahfillerin GüçlendirilmesiHz. Şevki Efendi Yönetim Düzeni'nin, Hz.Bahaullah'ın şifa veren mesajının "canlı ve sistemli bir şekilde kitlelerin dikkatine sunulması"nda önemli bir "araç" olduğunu vurgulamaktadır. Şevki Efendi kurumların gelişmesi ile "bireylerin Dine giriş sürecinin hızlandırılması" arasındaki ilişkiyi dile getirmekte ve bu Dine giriş sürecinin, "Yönetim Düzeni'nin bütün kurumlarının (bunca emekle) öncelikle ve şevkle oluşturulmasındaki temel neden” olduğunu teyit etmektedir.
Aynı şekilde Yüce Adalet Evi de, Mahalli Ruhani Mahfillerin gelişmesi ve güçlenmesi ile Emrin 'toplu giriş' olgusuyla baş etme kapasitesini doğrudan birbirine bağlamaktadır. Bu ilişkinin özellikleri Adalet Evi'nin 1993 Rızvan mesajında açıklanmaktadır. Mesajda "tebliğ ile yönetim arasındaki karşılıklı ilişki" ve "birinin diğerini desteklediği" gerçeği dile getirilmektedir.
Adalet Evi ayrıca aşağıdaki koşulların sağlanması için acil bir ihtiyaç bulunduğunu belirtmektedir.
Bahá'í kurumlarının dinin temel gerçekleriyle daha yakın bir ilişkiye girerek Bahá'í yönetiminin ruh ve biçimiyle daha iyi bir uyum sağlayarak ve uygun meşveretin yararlı etkilerini daha içten bir güven duyarak çalışmalarını geliştirmeleri gerekecektir. Böylece rehberlik ettikleri Bahá'í toplumları, toplumun hayal kırıklığına uğramış üyelerine umut verecek bir yaşam biçimini yansıtacaklardır.
Yüce Adalet Evi dostların kitle tebliği alanları da dahil olmak üzere Emrin idari işlerini anlamaları ve katılmaları konusunda eğitilmelerinin önemini vurgulamaktadır. Ruhani Mahfillerin "doğru işleyişinin"
büyük ölçüde, üyelerinin görevlerini öğrenmelerine, kişisel davranışlarında ve resmi sorumluluklarının yerine getirilmesinde ilkelere titizlikle bağlılık için gösterecekleri çabalara bağlı olacağını belirtmektedir.
Ruhani Mahfil üyelerinin aralarındaki soğukluk ve gruplaşma eğilimlerinin tüm izlerini giderme konusundaki kararlılıkları, sorumlulukları altındaki dostların sevgi ve desteğini kazanma yetenekleri ve mümkün olduğu kadar çok sayıda bireyi Emrin işine sokmaları da bu açıdan önemlidir.
Adalet Evi ayrıca, kurum üyelerinin böyle özverili bir çaba göstermelerinin, sadece "Emir için itibar vesilesi" olmakla kalmayıp, ayrıca "toplumun gittikçe daha çok hayal kırıklığına uğrayan üyelerinin" cezbedilmesine de hizmet edecek olan "bir yaşam biçimi" oluşturulması ile sonuçlanacağını teyit etmektedir.
Etkili Yönetim ve Yeterli SağlamlaşmaHer ne kadar tebliğ işi her Milli Ruhani Mahfil tarafından organize edilecek bir konu ise de, Yüce Adalet Evi "görevlerin süratle ve Emrimizin yönetim ilkelerine uygun bir şekilde yerine getirilmesini" sağlayacak "etkili bir tebliğ yapısı" oluşturulmasının gerekliliğini vurgulamaktadır. Ayrıca, "tebliğin önemli ve ayrılmaz bir unsuru" olan sağlamlaşma işinin de "hemen, tam ve sürekli olarak yapılması gerektiğini belirtmektedir. Emrin yayılmasına böylesine kapsamlı bir şekilde yaklaşılması, sadece Bahá'í toplumunun insan ve para kaynaklarını artırmakla kalmayacak, aynı zamanda da yetersiz tebliğ ve dikkatsiz sağlamlaşmanın bir araya gelmesinin doğurabileceği, inananları emre karşı "aşılanması" gibi sorunları da önleyecektir.
Stratejik ve Esnek Tebliğ PlanlarıYüce Adalet Evi bütün Milli Ruhani Mahfilleri, Emrin "toplumun bütün kesimlerine" duyurulmasının sağlanması için " kaynaklarını dengelemeye ve çabalarını düzenlemeye" davet etmektedir. Mahfillere stratejik ve sistemli hareket etmelerini, tebliğ planlarını belirli sosyal ve kültürel grupların ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlamalarını tavsiye etmektedir. Çünkü "değişik kültürler ve insan tipleri için değişik yaklaşım yöntemleri gerekmektedir" Bütün Bahá'í kurumlarının ve Bahá'í mübelliğlerinin amacının "sürekli olarak toplumun yeni alanlarına ve kesimlerine doğru yayılmak" olduğunu belirtmektedir.
Adalet Evi tebliğ planlarının tasarlanmasında ve uygulanmasında esneklik ve dengenin önemine de dikkat çekmektedir. İnananlar yeni yöntemlere açık olmaya, değişik yaklaşımlar kullanmaya, "körü körüne her yerde aynı şeyi yapma konusunda ısrar etmemeye” davet edilmektedir. Yüce Adalet Evi Bahá'í toplumunun aşağıdaki özellikleri kazanması gerektiğini belirtmektedir:
Bir anlamda toplum, duyurunun temel amaçları, yani büyüme ve güçlenme üzerinde dikkatini kaybetmeksizin, geniş kapsamda çalışmalara uyum göstermekte daha yetenekli olmalıdır. Çalışmaların çeşitliliğinde birlik istenmektedir.
Ve ayrıca, şu konudaki gereksinimi de vurgulamaktadır.
Dinin büyümesi ve gelişiminde birlikte çalışmanın yararlı etkisini bilerek, değişik bireyler dikkatlerini değişik etkinliklerde toplayacaklardır. Çünkü her insan her şeyi ve tüm insanlar aynı şeyi yapamaz.
İnananların Emrin işlerine karşı stratejik ve esnek bir yaklaşım benimsemelerinin önemi, Yüce Adalet Evi tarafından Bahá'í toplumunun artan olgunluğuna ve büyümesine bağlanmaktadır.
Kapasiteli Kişilere UlaşılmasıYüce Adalet Evi, Milli Ruhani Mahfillere yazdığı bir mektupta Emrin "toplumun her kesimine ve her yaşam biçimine" ulaştırılmasını istemiştir. Ayrıca, "herkesin bilinçli bir şekilde Bahá'í toplumunun tebliğ planlarına katılması gerektiğini" de belirtmiştir.
Yüce Adalet Evi, Emrin insan kaynaklarının artması ve gelişmesi konusundaki ihtiyaçla ilgili olarak, inananları kapasiteli kişilerin Emre çekilmesi için özel çabalar göstermeye davet etmektedir. Kapasiteli kişilerin tescilini, "kitle tebliğinin ayrılmaz bir yönü" olarak tanımlamakta ve buna ulaşılmaması halinde, Emrin "kendisine düşen önemli görevleri tam olarak yerine getiremeyeceği" uyarısında bulunmaktadır. Adalet Evi, Bahá'í toplumunun üyeleri ve tebliğ işinin önceliği ile ilgili olarak ise şunları söylemektedir:
Etnik çeşitliliğe bakılmaksızın, şimdi Bahá'í toplumu, insanlığın uğraştığı çeşitli alanlarda başarılı ve ünlü kişiler de dahil olmak üzere giderek artan sayıda yetenekli bireyleri kapsamalıdır. Önemli sayıda bu gibi insanların tescil edilmeleri, kitle tebliğinin çok önemli bir yönüdür.
Emirle Çağımızın Sosyal ve İnsani Konuları Arasında İlişki Kurulması
Yüce Adalet Evi 1988 Rızvan mesajında her inananın Emrin öğretileriyle "güncel sorunlar" arasında bir ilişki kurma konusunda göstereceği "sürekli çabayı" "tebliğde başarı getirecek" önlemlerden birisi olarak tanımlamıştır.
Adalet Evi ayrıca, "Hz.Bahaullah tarafından getirilen Düzen'in gelişimine yol göstermeyi ve toplumun sorunlarını çözmeyi hedeflediğini" ve Bahá'í toplumunun "dünyada işbaşında olan yapıcı güçlerin öncülerinden birisi" olduğunu belirtmektedir. Bahá'í yönetim sisteminin, insanlığın acil ihtiyaçlarına cevap verebilecek ve çökmekte olan eski dünya düzeni için "uygulanabilir bir alternatif" olabilecek kapasitede olduğunu sergileyebilecek şekilde gelişmesi ve mükemmelleşmesinin gerekliliğine dikkat çekmektedir.
Hedefe Yönelik DavranışBireyler, Mahalli ve Milli Ruhani mahfiller, tebliğ planlarının hedeflerine ulaşabilmesi için, işbirliği yapmaya ve çabalarını ısrarla sürdürmeye davet edilmektedir. Yüce Adalet Evi bu konuda şunları söylemektedir:
Gerek Emrin kurumları tarafından organize edilen, gerekse de bireysel inisiyatifin meyvesi olan tebliğ çalışmaları, inananların sayısının artmasını ve daha çok ülkede Emre toplu giriş ve en sonunda da Emre kitleler halinde giriş aşamasına gelinmesini sağlayacak şekilde yürütülmelidir.
Bu sorumluluğun aciliyeti ise, Adalet Evi tarafından şu sözlerle vurgulanmaktadır:
Bahá'í toplumunda tüm geçmiş rekorların ötesinde büyük bir büyüme başarılmalıdır. Mesajın köylerde, kasabalarda ve şehirlerdeki insanların geneline yayılması işi hızla yaygınlaştırılmalıdır. Buna olan gereksinim çok önemlidir.
Yüce Adalet Evi ayrıca, tebliğ girişiminin kalitesine de dikkat çekmekte ve "Bahailerin sadece mümkün olduğu kadar yoğun tebliğ yapmakla kalmayıp, aynı zamanda da mümkün olduğu kadar iyi tebliğ yapmaya çalışmalarını" öğütlemektedir.
Tebliğ işinin yerine getirilmesinde bireyin sorumluluğu ise Yüce Adalet Evi tarafından şöyle belirtilmektedir:
Bütün inananlar -erkek,kadın,genç,çocuk- bu alanda hizmet etmeye çağırılmaktadır., çünkü, tüm camianın başarısı bireylerin tebliğ ve hizmetteki kişisel çabalarına ve azmine bağlıdır.
Adalet Evi ayrıca şunu da teyit etmektedir:İnsanların Dine girmelerinin anahtarı, Bahá'í bireylerin arayıcıların sorularını yanıtlayarak ve kendilerini öğretiler konusunda derinleştirerek, iman kıvılcımını aşılama girişimindedir.
Son söz"Emre Toplu Giriş" derlemesinde yer alan alıntılar büyüme, büyümenin hızlanması ve büyük sayılarda insanın Bahá'í Dinine cezbedilmesi konularında bir dizi genel ilkeye ışık tutmaktadır. Bu alıntılar ayrıca, büyümenin temposunun artırılması ve Emrin büyük çaplı yayılmasının devam ettirilmesi için bireyler ve kurumlar tarafından üstlenilebilecek belirli etkinlikler de önermektedir.
Emrin içindeki ve dışındaki güçlerin insanlığın kaderini şekillendirmekte olduğu açıktır. Yüce Adalet Evi dünyada iş başında olan iki büyük sürecin işleyişine dikkat çekmektedir. İlk süreç Hz.Şevki Efendi tarafından aşağıdaki gibi açıklanmıştır:
Karmaşık bir şekilde gelişmekte olan Tanrı'nın büyük planı, tüm insanlığı etkisi altına almış olup, dünyanın birliğini engelleyen setleri birer birer yıkmakta ve insanlığı, acıların ateşiyle birleşmiş bir vücut haline getirmektedir. Bu süreç, Tanrı tarafından belirlenen bir zamanda, dünyanın politik birleşmesi, yani Küçük Barış'la sonuçlanacaktır. O an geldiğinde insanlık birleşmiş, ancak yaşamayan bir vücuda benzetilebilir. İkinci süreç, yani bu birleşmiş vücuda yaşam ruhu üfleme görevi -En Büyük Barış'la sonuçlanacak olan gerçek birliği ve ruhaniyeti yaratma görevi- bilinçli bir şekilde, ayrıntılı talimatlar ve devamlı bir ilahi kılavuzluktan destek alarak, dünya üzerinde Tanrı Saltanatını kurmaya ve kardeşlerini bu saltanata davet ederek, onlara sonsuz yaşam kazandırmaya çalışan Bahailere düşmektedir.
İnananlara düşen sorumluluk, "bunu yapacak başka kimse olmadığı" gerçeğinden ve sevgili Emrin Velisinin ilk görev yıllarında dile getirdiği arzusunu yerine getirme dileğinden aldıkları güçle, bütün enerjilerini bu çok önemli görevi yerine getirmeye adamaktır.
Ve şimdi geleceğe baktığımda, bütün ülkelerdeki, her tür düşünce ve kişilikteki dostların istekle ve sevinçle yerel ve özellikle ulusal etkinliklere katıldıklarını, tam bir birlik ve mutlulukla, mükemmel bir anlayış, gerçek bir şevk ve sürekli bir çabayla bu etkinlikleri her zaman desteklediklerini görmeyi ümit ediyorum. Bu gerçekten de, hayatımın tek neşesi ve arzusudur. Çünkü bu, bütün gelecekteki bağışların kaynağı ve bu İlahi Yapının güvenle üzerinde yükseleceği geniş temeldir. Sevgili Dinimizin üzerinde en sonunda parlak bir günün doğmakta olduğunu ümit edemez miyiz?